Günümüzde hayatın neredeyse her alanında hızlı bir şekilde gelişmeler yaşanmaktadır. Bilim ve teknolojideki gelişmeler birbirini sürekli desteklemekte ve hergün yeni bilgiler öğrenmekteyiz. Buna bağlı olarak da Tıp biliminde de sürekli araştırmalar ve yenilikler devam etmektedir. Aynı zamanda insanların değişen yaşam şartlarına bağlı olarak beslenme alışkanlıkları, hareket-spor-egzersiz alışkanlıkları, uyku düzenleri, maruz kalınan toksik/yabancı maddeler değişmektedir. Bunun sonucunda sağlıkla ilgili şikayetler ve hastalıklar da artmaktadır.

Tıpta meydana gelen gelişmelere bağlı olarak doğal olarak branş hekimliği ön plana çıkmış ve neredeyse her organımız veya sistemimiz için dahili ve cerrahi olmak üzere branşlar ortaya çıkmıştır. İç hastalıkları da bundan dolayı kardiyoloji/endokrinoloji/gastroenteroloji/hematoloji/nefroloji gibi birçok yandala ayrılmış durumdadır. İç hastalıkları doktoru olarak bu yandalları kapsayan hasta profilini görmekte, poliklinik ve yatan hasta takibi yapmakta ve de yoğun bakım hastaları  takip etmekteyiz. Bu yoğun ve zorlu çalışma şartları gereği bu konuları ilgilendiren konulardaki temel bilgilere iyi hakim olmalı, güncel gelişmeleri iyi takip etmeli ve bu bilgileri hasta takibinde iyi kullanabilmeliyiz. Son yıllarda bu branşlaşma sebebiyle hasta değerlendirilmesi zorlaşmış ve bütüncül bir şekilde hasta değerlendirilmesi yapılması gerekliliği vurgulanmaya başlanmıştır. Hasta takip ve tedavisinde bütüncül bakış açısıyla bakabilmek ve hastalıkların temel sebeplerine ve çözümlerine ulaşabilmek için güncel gelişmeleri takip etmekte ve en doğru şekilde hastalarımın takibini yapmak gayretindeyim. Bütüncül tıp ve hastaya bütün olarak bakma fikriyle doğan fonksiyonel tıp yaklaşımını desteklemekte ve eğitimlerine katılmaktayım.